Tedaviler
- Sarı Nokta Hastalığında Özel Mercekler
- Retina Hastalıklarında Kök Hücre Tedavisi
- Az Görenlerin Rehabilitasyonu
- Fotodinamik Tedavi
- Gaz Tamponadı
- Glokom Tedavisi
- Göz İçi İlaç Enjeksiyonları
- Göz Kapağı Cerrahisi
- Göz Yaşı Kanal Tıkanıklığı
- Katarakt Tedavisi
- Lazer Trabeküloplasti
- Prematüre Retinopatisi (ROP)
- Pterjium Cerrahisi
- Refraktif Lazer Tedavisi
- Retina Hastalıkları ve Tedavisi
- Silikon Yağ Tamponadı
- Şaşılık
- Vitrektomi Cerrahisi
Lazer Trabeküloplasti
Göz içi sıvısı (aköz humör) normal şartlarda belirli düzende trabeküler ağ denilen iris ile kornea arasındaki süngerimsi dokudan emilerek gözü terk eder. Ancak glokom hastalığında sıvı drenajında bir yavaşlama ortaya çıkmakta ve sonuçta göz tansiyonu yükselmektedir. Bu durum zamanla retina sinir lifleri hasarına yol açmaktadır. Sonuçta hastanın görme alanı giderek daralmakta ve kalıcı görme hasarları ortaya çıkmaktadır. Bu durumu engellemek için günümüzde göz damlası formunda çeşitli glokom ilaçları kullanılmaktadır. Bu ilaçların amaçlanan göz içi basıncı değerlerine ulaşmakta yetersiz kaldığı durumlarda laser tedavileri devreye girmektedir. Bu tedavi ayaktan 15-20 dakika süre içinde kolaylıkla uygulanır ve genellikle ağrısızdır.
Şekil 1: Solda lazer trabeküloplasti demonstrasyonu, sağda lazer spotlarının lokalizasyonu (yerleşimi) izlenmekte.
Laser trabeküloplasti yöntemi göz içi basıncını düşürmek için trabeküler ağ
bölgesinde küçük yanıklar oluşturarak göz içi sıvısının emilimini artırmak
prensibine dayanır. Bunun için argon tipi laser kullanılır ve bu sebeple bu
tedaviye klinikte Argon Laser Trabeküloplasti (ALT) adı verilir.
Tedavi olan hastaların %75'inde göz içi basıncında düşüşler elde edilir. Ancak
5 yıl içinde göz içi basıncının tekrar yükselebildiği bilinmektedir. Bu durumda
yeniden ALT tedavisi yapılması gerekir. Uygulama açısından Argon Laser
Trabeküloplastiye benzeyen ancak trabeküler bölgede hedef aldığı hücre grupları
bakımından farklılık gösteren Selektif
Laser Trabeküloplasti (SLT) denilen başka bir yöntem de
uygulanabilmektedir. Burada pigmentli hücreler üzerinde etki oluşturularak daha
minimal hasarla drenaj oluşturulmaya çalışılır.

