Optik koherens tomografi (OKT / OCT) retina, özellikle maküla ve optik sinir başı anatomisinin görüntülenmesini sağlayan bir görüntüleme yöntemidir. Girişimsel bir yöntem değildir. Kızıl ötesine yakın lazer ışınları yardımıyla dokuların geri yansıtma özelliklerini kullanarak retinanın iç yapısı hakkında yüksek çözünürlükte bilgiler sağlar. Gözün önden arkaya makülaya kadar şeffaf ortamlardan oluşması nedeniyle bu yöntem sayesinde bir nevi maküladan canlı biopsi yaparcasına kesit alarak bilgi sahibi olmak mümkün olmaktadır. Retina yapılarının yansıtıcılık derecelerine göre farklı renklendirilmiş kesitlerde retinanın her bir hücre tabakasını ayrı ayrı görebilmek mümkündür. Şekil 1: Maküla ödeminin OCT’deki görünümü (üstte), Maküla deliğinin OCT’deki görünümü (altta)Şekil 2: Epiretinal membranın OCT’deki görünümü (üstte), yaş tip yaşa bağlı maküla dejenerasyonuna bağlı koroid neovasküler membranın OCT’deki görünümü (altta)Bu sayede normal ve patolojik dokular hakkında yapısal bilgilerin yanısıra… Devamı
Göz İçi İlaç Enjeksiyonları
Göz içine ilacın doğrudan ulaşmasını sağlamak amacıyla vitreus içine yapılan enjeksiyonlar intravitreal (göz içi) enjeksiyonları olarak isimlendirilir.Vitreus içine ilaç uygulamalarının önemli avantajları vardır. Çok düşük dozda verilen intravitreal ilaç bile istenilen dokuya hızla ulaşır. Uygulama göz içine yapıldığından vücudun diğer dokularına bir yan etki gösterme oranı çok düşüktür. Çünkü uygulanan miktar hem çok az hem de göz içine uygulanan ilaçların kan dolaşımına geçme oranları çok düşüktür. Hastaların büyük bir kısmı gözünün içine iğne yapılması teriminden çok korkar ve çekinirler. Aslında enjeksiyon birkaç saniye sürer ve çok ince iğnelerle yapıldığı için ağrı vermez. Uygulama dokularda uyuşma sağlanması için lokal anestezik damla uygulamasıyla başlar. Enjeksiyon yerine ince bir iğneyle az miktarda anestezik ilaç uygulanır. Daha sonra da ilaç enjeksiyonu yapılır. Bu işlemin en önemli riski çok nadir olarak gelişen göz içi enfeksiyonudur (endoftalmi). Enfeksiyon riskini… Devamı
Katarakt
Katarakt Nedir?Göz merceğinin şeffaflığını yitirerek bulanıklaşmasına katarakt denir. Günümüzde büyük oranda başarıyla tedavi edilebilmektedir. Katarakt Risk Faktörleri Nelerdir?En sık görülen tipi ilerleyen yaşa bağlı görülen katarakttır. Sistemik hastalıklarla görülebilen kataraktlar vardır; bunlar diyabet, myotonik distrofi, atopik dermatit, nörofibromatozis-2 ve bazı doğumsal metabolik hastalıklardır. Göz hastalıklarına ikincil kataraktlar görülebilir; bunlar kronik üveitler, akut açı kapanması glokomları, yüksek miyopiler, herediter fundus distrofileri’dir. Göz travmalarına, sistemik bazı ilaçlara ikincil kataraktlar görülebilir. Ayrıca ailevi ve konjenital (doğumsal) katarakt olguları da mevcuttur. Böyle olgularda altta yatabilecek sistemik hastalıklar, anne karnında geçirilmiş enfeksiyonlar ve gebelikte kullanılan ilaçlar araştırılmalıdır. Şekil 1: Solda sağlıklı göz ile katarakt tanılı gözün demonstrasyonu, sağda ise fakoemülsifikasyon ile katarakt cerrahisi ve… Devamı
Ultrasonografi
Oküler (göz) ultrasonografi; göz içi lensinin, vitreusun, retinanın ve göz
çevresi yumuşak dokuların görüntülenmesini sağlayan bir tanı yöntemidir. Ses
dalgaları yardımı ile dokuların geri yansıtma özelliklerini kullanarak
yapılan gözün arka segmenti ve özellikle retina hakkında bilgi sağlayan
uygulaması kolay, hasta için ağrısız, girişimsel olmayan bir tetkiktir.
Değerlendirilmesi deneyim gerektirir. Göz içi yapıların muayene ile
değerlendirilemediği katarakt göz içi kanaması gibi ortam bulanıklığı söz
konusu olduğunda göz içi yapılarının değerlendirilmesinde, retina dekolmanı,
göz içi yabancı cisimleri, göz içi tümörlerinin tespitinde ve takibinde
faydalıdır. Şekil 1: Solda
sağlıklı bir bireyin sağda ise vitreous içi hemoraji tanılı bir bireyin oküler
ultrasonografi görüntüsü izlenmekte.
Devamı
Retinal Damar Tıkanıklıkları
Retinal Damar Tıkanıklığı Hastalığı Nedir?Retinada atar ve toplardamarlardan oluşan son derece yaygın damarlar sistemi bulunmaktadır. Retinanın toplardamarlarında meydana gelen bir tıkanıklığa retinal ven tıkanıklığı, atardamarlarında meydana gelen tıkanıklığa ise retinal arter tıkanıklığı denir.Şekil 1: Solda retinal ven dal tıkanıklığı tanılı bir olgunun, sağda ise hastanemizde argon lazer fotokoagülasyon tedavisi uygulanmış benzer bir olgunun arka segment görünümü izlenmekteRetinal Damar Tıkanıklığı Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?Retina ven tıkanıklıkları sıklıkla 50-60 yaş arasında görülür, hipertansiyon, damar sertliği, pıhtılaşma problemleri ve diyabeti olan hastalar risk altındadırlar. Retinal arter tıkanıklıklarına genellikle kan dolaşımındaki küçük bir emboli (pıhtı) neden olur. Yüksek kan kolesterol değerleri, kalp hastalığı, arteriyoskleroz, sistemik hipertansiyon, diyabet ve retinal arter tıkanıklığı için risk faktörleridir. Retina Damar Tıkanıklığı Belirtileri Nelerdir?Her… Devamı