Hastalıklar
- Alerjik Konjonktivit
- Behçet Hastalığı
- Blefaroşalazis ve Dermatoşalazis
- Diyabetik Retinopati
- Ektropion (Göz Kapağının Dışa Dönmesi)
- Entropion (Göz Kapağının İçe Dönmesi)
- Epiretinal Membran
- Episklerit
- Glokom
- Göz Anatomisi ve Fizyolojisi
- Göz İçi Kanamalar
- Göz Kapağı İltihabı
- Göz Kapağı Kitleleri
- Göz Kuruluğu
- Göz ve Çevre Doku Yaralanmaları
- Göz Yaşı Kanal Tıkanıklığı
- Gözde Uçuşan Cisimler
- Herpetik Keratit (Göz Uçuğu)
- Katarakt
- Keratokonus
- Kırma (Refraksiyon) Kusurları
- Maküla Deliği
- Maküla Ödemi
- Mikrobiyal Keratitler
- Mikrobiyal Konjonktivit
- Optik Nörit ve Multipl Skleroz
- Prematüre Retinopatisi (ROP)
- Presbiyopi
- Pterjium
- Ptozis (Göz Kapağı Düşüklüğü)
- Renk Körlüğü
- Retina Yırtığı ve Dekolmanı
- Retinal Damar Tıkanıklıkları
- Retinitis Pigmentoza
- Retinoblastom
- Sarı Nokta Hastalığı
- Sklerit
- Şalazyon
- Şaşılık
- Tiroid Orbitopati
- Üveit
- Yüz Felcine Bağlı Keratopati
Retinoblastom
Retinoblastom Hastalığı Nedir?
Retinoblastom
retinanın sinir tabakasından köken alan kötü huylu bir tümörüdür. Çocukluk
çağının en sık göz içi tümörüdür. Yaklaşık oranı 17000’de 1 dir. Geç kalınan
vakalarda göz kaybı kaçınılmaz olduğu gibi bazı vakalar maalesef ölümle
sonuçlanır.
Şekil 1: Lökokori görünümü izlenmekte.
Retinoblastomların
%40’ı kalıtsaldır. Hastaların büyük bir çoğunluğunda aile öyküsü
mevcuttur. Hastalar genellikle ilk iki yaş civarında tanı alırken, bazı olgular
daha geç saptanabilir. Üç-dört vakadan birinde iki gözün birlikte tutulumu
izlenir. Çift göz tutulumu aynı anda olabileceği gibi bazen daha geç de
gelişebilir. Sağlıklı göz sık aralıklarla kontrol edilmelidir. Hasta bireylerin
kardeşleri bu hastalık açısından araştırılmalıdır.
Retinoblastom Hastalığı Belirtileri ?
Retinoblastomun
en sık görülen klinik bulgusu lökokori denen göz bebeğinin normal
kırmızı yansımasını kaybetmesi ve beyaz renkli parlaması halidir. Eğer
çıplak gözle veya özellikle flaşla çekilen bir fotoğrafta çocuğun göz bebeğinde
bir beyazlık görülürse bu durumda tümörden şüphelenilmeli ve göz doktoruna
acilen başvurulmalıdır. Diğer bir sık bulgusu şaşılıktır. Bazen ise
tümör gözü dışarı doğru itebilir.
Şekil 2: Solda retinoblastom tanılı hastanın arka segment görüntüsü, ortada hastanemizde spontan regrese (kendiliğinden gerilemiş) retinoblastom tanısı ile takip ettiğimiz bir olgunun arka segment ve sağda OCT görünümü izlenmekte.
Retinoblastom Hastalığı Seyri ve
Tedavisi
Pupil
dilatasyonu ile retina muayenesi esastır. Tanı oftalmoskopik ve ultrasonografik
inceleme neticesinde konur. Ultrasonografide tümör dokusu içerisinde
kalsifikasyonların görülmesi tipiktir. Ayrıca göz küresinin bilgisayarlı tomografisi
veya manyetik rezonans görüntüleri çekilerek tanı desteklenmesi gerekebilir.
Erken tanı önemlidir, retinoblastom erken evrelerde başarılı şekilde tedavi edilebilir. Erken evrelerde kişinin yaşama oranı %90’ları bulur. Tümörün büyüklüğüne, yayılma şekline, yerine ve diğer gözün durumuna bağlı olarak cerrahi veya radyoterapi uygulanabilir. İlerlemiş vakalarda cerrahi olarak gözün alınması gerekebilir (enükleasyon) ve yerine protez konabilir. Son yıllarda sadece tümöre yönelik kemoterapi yöntemi de diğer tedavilere ek olarak uygulanmaktadır.