Hastalıklar
- Alerjik Konjonktivit
- Behçet Hastalığı
- Blefaroşalazis ve Dermatoşalazis
- Diyabetik Retinopati
- Ektropion (Göz Kapağının Dışa Dönmesi)
- Entropion (Göz Kapağının İçe Dönmesi)
- Epiretinal Membran
- Episklerit
- Glokom
- Göz Anatomisi ve Fizyolojisi
- Göz İçi Kanamalar
- Göz Kapağı İltihabı
- Göz Kapağı Kitleleri
- Göz Kuruluğu
- Göz ve Çevre Doku Yaralanmaları
- Göz Yaşı Kanal Tıkanıklığı
- Gözde Uçuşan Cisimler
- Herpetik Keratit (Göz Uçuğu)
- Katarakt
- Keratokonus
- Kırma (Refraksiyon) Kusurları
- Maküla Deliği
- Maküla Ödemi
- Mikrobiyal Keratitler
- Mikrobiyal Konjonktivit
- Optik Nörit ve Multipl Skleroz
- Prematüre Retinopatisi (ROP)
- Presbiyopi
- Pterjium
- Ptozis (Göz Kapağı Düşüklüğü)
- Renk Körlüğü
- Retina Yırtığı ve Dekolmanı
- Retinal Damar Tıkanıklıkları
- Retinitis Pigmentoza
- Retinoblastom
- Sarı Nokta Hastalığı
- Sklerit
- Şalazyon
- Şaşılık
- Tiroid Orbitopati
- Üveit
- Yüz Felcine Bağlı Keratopati
Retina Yırtığı ve Dekolmanı
Retina Dekolmanı Nedir?
Retina gözün iç bölümünü
kaplayarak görsel uyaranları görme siniri aracılığıyla beyne ileten tabakadır
(ağ tabaka). Gözümüzün içi vitreus dediğimiz jel kıvamında bir
madde ile doludur . Yaşlanma veya bazı göz hastalıkları sonucunda vitreus
dokusu jel kıvamını yitirir ve sıvılaşmaya başlar. Sonuçta retinaya yapışık
olduğu yerlerden ayrılır. Çoğunlukla bu ayrılma sırasında bir problem gelişmez,
nadiren ise retina bir veya birden çok alanda yırtılabilir. Bu yırtık
alanından geçen sıvılaşmış vitre retina tabakasını yerinden ayırabilir ve retina
dekolmanı dediğimiz hastalık
gelişir. Görmeyi kalıcı olarak ciddi bir şekilde etkileyebilen bu rahatsızlığın
tedavisi en kısa sürede yapılmalıdır.
Şekil 1: Solda yırtıklı retina dekolmanı tanılı olgunun arka segment fotoğrafı. Yırtık alanı okla işaret edilmekte. Sağda ise aynı hastanın sağlıklı diğer gözünün arka segment görünümü izlenmekte.
Retina Dekolmanı Risk Faktörleri Nelerdir?
En önemli sebep yaşlanmadır. Ayrıca katarakt ameliyatı geçirmiş olmak, YAG lazer kapsülotomi uygulanması (katarakt sonrası kesifleşen lens kapsülünün temizlenmesi için yapılır), miyopi, diğer gözde retina dekolmanı olması, aile öyküsü, travma öyküsü de risk faktörleri arasında sayılabilir.
Retina Dekolmanı Belirtileri Nelerdir?
Retina dekolmanı gelişen hastalar
başlangıçta ışık çakmaları, görme alanında değişik yoğunlukta lekelenme
ve uçuşmalar, (oval-yuvarlak şekiller, ipliksi lekeler, örümcek ağı
şeklinde görüntüler, siyah veya kırmızı renkte yağan noktalar) oluşur. Bu
lekelenme genellikle yırtık oluşması sırasında retina damarlarının da
yırtılması sonucu gelişen vitreus içi kanamalarıdır. Nihayet dekole yani ayrılmış
retina bölgesine uyan bölgede görme alanı kaybı gelişir.
Dekolmanın tipine, yerine ve süresine göre belirtilerin şiddeti
farklılaşabilir. Retina dekolmanı olan gözde göz içi basıncı sağlam göze göre
düşüktür. Biyomikroskopide vitreus içinde hücre sık görülür. Yırtılan ve
ayrışmış (dekole) olan retina fundus muayenesinde kabarık ve beyaz renkte
görünür ve göz hareketleriyle serbestçe dalgalanır.
Tanısı iyi yapılan bir retina muayenesi ile konulabilir. Göz
içinde retina muayenesine engel olan yoğun kanama olduğunda dekolmanı tespit
etmek için ultrasonografik inceleme yapılır.
Retina yırtıklarında ideal olan hastanın yırtık geliştikten sonra henüz
dekolman gelişmeden tedavi edilmesidir. Bu dönemde tedavi daha kolay, daha ucuz
ve başarı şansı daha yüksektir. Bu işlem genelde ağrısızdır ve muayenehane
şartlarında yapılabilir. Yırtıkları yerine yapıştırmak için laser
fotokoagülasyon tedavisi veya kriyoterapi uygulanır. İleride yırtık
oluşturabilecek bazı ince ve yapısı bozulmuş sahalar da yine laser fotokoagulasyon
tedavisi ile güvence altına alınabilir. Laser tedavisi uygulandığı bölgede bir
yanık oluşturarak retinayı altındaki pigment tabakasına yapıştırır ve böylece
yırtığın içinden sıvı sızması önlenir.
Retina dekolmanı gelişen hastalarda ise tedavi cerrahidir. Hastalığın
durumuna göre göz içine genişleyebilen gazlar (pnömatik retinopeksi), yırtık
bölgesine veya gözün etrafına çepeçevre silikon bant konarak yırtık bölgesinde
çökertme (buckle) veya vitrektomi denilen ameliyat tekniği uygulanabilir.
Dekolmanın tam düzelmediği hastalarda tekrar ameliyatlar gerekebilir.
Gözün içine gaz uygulanmışsa hasta başını bir süre yüzükoyun pozisyonda
tutması gerekebilir. Bu gazın kaybolmasına kadar uçak seyahati yapmaları veya
yüksek yerlere gitmeleri risklidir. Dekolman ameliyatlarından sonra görmenin
iyileşmesi uzun sürebilir ve bazen tamamen düzelmeyebilir. Bazı hastalarda ise
görmeler ameliyat öncesi ile aynı kalabilir.
Vitrektomi Cerrahisi
Vitrektomi ameliyatları, gözün
içini dolduran jel benzeri (vitreus) maddenin temizlenmesi ve retinayla ilgili
müdahaleleri içeren ameliyatları içerir. Vitrektomi bir çok göz hastalığı için
bir tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Bunlar içinde göz içi kanamalar, şeker
hastalığına bağlı ileri evre retinopatiler, makula deliği, makula kırışıklığı,
retina dekolmanı, göz içi yabancı cisimler, göz cerrahileri sonrası gelişebilen
enfeksiyonlar, göz merceğininin gözün içine düşmesi, göz içi tümörler, ileri
evre prematüre retinopatileri sayılabilir. Göz kenarından göz
uyuşturulduktan veya genel anesteziden sonra gözün beyaz kısmından uygun açılan
3 delikten yapılan bir cerrahidir. Bu üç delik, göz içine steril sıvı
verilmesi, aydınlatma ve cerrahi aletlerin girilerek istenilen işlemleri yapmak
için kullanılır. Günümüzde gelişen teknoloji ve hassas aletler sayesinde dikiş
atmadan bu cerrahiler gerçekleştirilebilmektedir.
Vitrektomi ameliyatı sırasında
gözün durumuna göre değişik işlemleri yapmamız gerekebilir.
Membran Soyma ; Diabetik
retinopati, makula deliği ve kompleks retina dekolmanı gibi durumlarda retina
üzerinde ince bir zar oluşur. Sinir liflerinden oluşan bu zar retinanın
çekilmesine (traksiyon) ve yer değiştirmesine (distorsiyon) sebep olur. Bu tür
hareketler retinada delik oluşumuna, katlanmaya ve dekolmana neden olur.
Endolaser Fotokoagulasyonu:
Retina dekolmanlarında yırtıkların yapıştırılması veya şeker hastalığına bağlı
retinada oluşan problemlerde panretinal endolaser fotokoagulasyonu uygulanır.
Tamponad; Vitrektomi ameliyatından sonra ayrılan dokuların mekanik olarak yapıştırılması gerekir. Bu amaçla pratikte kullanılan iki yöntem vardır. Biri gaz infüzyonu, diğeri ise silikon yağ infüzyonudur. Göz içi boşluğunda gaz infüzyonuna kıyasla daha uzun süreli bir tamponad oluşturulması isteniyorsa silikon yağ uygulaması tercih edilir. Bu yönteme yaygın ve kronik hasarın olduğu lezyonlarda daha fazla başvurulur. Yanısıra cerrahın deneyimi de tamponad tercihinde önemli yer tutar.
Silikon yağının kalıcılık bakımından gaz infüzyonuna göre bazı avantajları olsa da en önemli sorunu tedavi tamamlandıktan sonra bu yağın ikinci bir ameliyatla boşaltılması gerektiğidir. Zira silikon gözde gereksiz yere uzun süre tutulduğunda bozularak (emülsifikasyon) hem tamponad etkisini kaybeder hem de glokom ve katarakt gibi ciddi problemlere sebep olabilir.
Gaz baloncukları 2 ile 8 hafta
içinde göz içinden tamamen kaybolurlar. Bu sürede hastada önce bulanık görmeden
şikayet ederken sonra kavisli gölgelerin varlığını tarifler. Kullanılan
gazların atmosfer basıncına bağlı olarak genleşebilme özelliklerinden dolayı
hastaların gözden gaz tamamen temizlenene kadar uçağa binmeleri, yüksek dağlara
çıkmaları kesinlikle yasaklanır.
Tamponad infüzyonu uygulanan hastaların belli pozisyonda hareket etmeden yatmaları istenir. Amaç yer çekimine bağlı olarak sıvıdan hafif olan pozisyonla yukarıda tutulan retinal yırtık bölgesine belirli bir süre baskı yapmasını sağlamaktır. Makula cerrahisinde hastanın yüzüstü yatması istenir. Çünkü makula gözün tam arkasında olduğundan sadece bu pozisyondaki bir yatışta gaz kabarcığının mekanik bası etkisinden faydalanılır. Daha perifer bölgeyi tutan retina yırtıkların da daha farklı pozisyonlarda yatak istirahatı önerilir.